27 Ocak 2011 Perşembe

bu fasülye ikibuçuk liraaa:)))))

Kaan'ın favori parçası bu aralar...köpek uçmak istemişten sonra hiç bir şarkıyı bu kadar çok sevmemişti...elleri birleştirip havaya kaldırıp göbek atıyor resmen kuduruk:)))sabah altını alırken başladı yine elleri sallamaya ben şarkıya başlayıncada tutmayın kaan paşayı:)))))neyseki oynamayı seviyor anası gibi:)))

26 Ocak 2011 Çarşamba

konuşuyormuyum ne???? :)))))

paşam dün kameradan annanesini görünce ''annene'' ve arkasından babişkoyu görünce ''dedede'' diye seslendi...arkasındanda ''deel'' diye bir ses çıktı...bu kadar tesadüf sesler çıkması imkansız herhalde...galiba biz konuşuyoruz:)))))

illet mikrop düş yakamızdan:(((

Kaan paşam 9,5 ay boyunca hiç hasta olmadı ne güzel derkeeeeen....bugüne kadar sadece aşı günleri 1 paranox kullanmışken...1 haftada 2. antibiyotiğe başlamış bulunuyoruz..faranjit olmuş kuzum şimdide...göz için kontrole gittiğimizde mikrop aldığını düşünüyorum ben..ateşimizi kontrol altına aldık ama neyazıkki boğulurcasına bir öksürük varki içim parçalanıyor...kuzucuğum inşallah biraz önce iyileşirsin...
tabi bu arada bende hastayım ama ayakta atlatmaya çalışıyorum...analık büyük emekmiş...şimdi anlıyorum anneciğimin ve babacığımın ben ateşlenince neden bütün gece gözlerini kırpmadıklarını...hakkınız ödenmez..

18 Ocak 2011 Salı

yürüyeceğim ama korkuyorum:)))

Paşam uzun zamandır sıralıyor...artık adım atacak aslında ama korkuyor:((ben karşısında durduğumda elini uzatıp gelmeye çalışsada gülümseyerek olduğu yere oturup emekleyerek geliyor kucağıma:)))

Kaan şarkı söylüyor:))

bu günlerde oynarken özellikle dilinden düşmeyen bir şarkısı var oğlumun....''Lay laaaayyyyy...lay lay laayyyyyyy...''Paşama çaktırmadan çekmeyi başarabilirsem videosunu da ekliycem en kısa zamanda:)))

O ŞEY BİR ARPACIKMIŞ:(((

4-5 Gün önce sabah kalktığımda Kaan'ın gözünde bir kızarıklık vardı..Doktorumuzu aradım ve enfeksiyon olabileceğini söyledi ve bir damla verdi..2 güne kadar geçmezse görelim dedi..Ertesi gün uyandığımızda oğluşumun gözü boksörlerinki gibi şiş ve kırmızıydı...hemen hastaneye koştuk tabi..doktor gözü tamamen kapalı olduğu için tam teşhis koyamadı ya anestesiyle uyutup bakıcaz yada ihtimallere göre tedaviye başlıycaz dedi..anestezi almasındansa antibiyotik hepimize daha mantıklı geldi ve başlandı tedaviye..2 gün sonra kontrole gittiğimizde gözü epey açılmıştı Kaan'ın..doktor içeri girer girmez '' aaa arpacıkmış'' dedi....ve içime su serpildi...
Çünkü herşeyden olabilirdi çarpma,bu aralar salgın olan göz enfeksiyonu,birşey batması,insanın aklına herşey geliyor tabi...bu arada Kaan'ı mümkün olduğunca uyuttum..çünkü bu yaşlardaki bebeklerde 1 saatte bile göz tembelliği olabiliyormuş..gözün birinin herhangi bir nedenle kapanması halinde mümkün olduğunca uyuması gerekiyormuşki diğer gözde kapalı kalsın...
Çok şükür bugün kuzumun gözü düzeldi üzerinde hafif bir kızarıklık var sadece...Yani hayatımı kaç gündür mahfeden o şey bir arpacıkmış:(((

3 Ocak 2011 Pazartesi

Merhaba:))

belki çok geç kalınmış sayfa fakat zararın neresinden dönersem kardır mantığıyla Kaan Paşamın tüm gelişmelerini burada kaydedeceğim artık..Hatta daha önceki aylardan aklıma geldikçe ilk yaptıklarını,komik anlarını ve aklıma ne gelirse yavaş yavaş aktaracağım...umarım kendini hatırlamadığın zamanlarını sana en iyi şekilde anlatabilirim..umarım birgün bu sayfaya baktığında mutlu olursun..hatta şuanda saçımı yolduğun için belki  belki bir öpücük kondurursun :)))))))

OĞLUMA..

Sen olmasaydın bu sabah geç kalkacaktım yağmurlu havalarda yatmak güzeldir yaa...sen olmasaydın uyanıp güzel bir kahvaltı hazırlayacaktım kendime özene bezene...alıp sıcacık kahvemi elime oturacaktım pc başına..bakalım Hürriyet haberde gündem ne;face aleminde neler olmuş belki biraz farmville oynayacaktım vs...

sonra kalkıp yağmurda yürüyecektim ıslana ıslana..belki bir arkadaşımla buluşacaktım belki biraz alışveriş...sen olmasaydın akşamları oturup film izleyecektim..patlamış mısır..kola..aman aç aşkım şu tv nin sesini biraz daha diyecektim babana...sen olmasaydın gece kaçta yattığımda önemli olmayacaktıııııı....sabah kaçta kalktığımda...........

Amaaaaaaaaaaaaaa.................

Sen olmasaydın bir tahlil sonucunu aldığımda en fazla sevinebileceğim şey bi hastalığımın olmaması olacaktı...sabahın köründe yataktan kalkmadan ekşi elma yemenin ne güzel birşey olduğunu bilmeyecektim.. neden ben kusmuyorum diye endişelenmeyecektim..turşu ve turşu suyu için delirmeyecektim...bir koca tencere kısır ya biterse diye eve gelen tamircilerden kısırı saklamayacaktım:)))

Sen olmasaydın bir kalp atışı sesini duyduğum için ağlamayacaktım...göbeğim ne zaman büyüyecek diye heveslenmeyecektim..içimdeki kıpırtının ne mucizevi birşey olduğunu asla bilemeyecektim...iki küçük patiğin karşısına geçip saatlerce gülmeyecektim...

Sen olmasaydın bir ameliyata girdiğim için bukadar sevinmeyecektim...ya ben baygınken aç kalırsan diye doktorun riskli olduğunu söylemesine rağmen epidural diye tutturmayacaktım..ve seni hiç emziremediğim için kendimi yarım bir anne gibi görmeyecektim...ya da bebeğini emziren bir anne gördüğümde burnumun direği sızlayıp oradan olanca hızımla kaçmayacaktım...

sen olmasaydın bir elimde serum şişesi bir elimde sonda tekerlekli sandalye arayıp yoğun bakımın kapısına dikilmeyecektim iki büklüm...küveze elimi soktuğumda irkilmenin,karnımdayken sana söylediklerimi tekrarladığımda gözünü açmanın ,beni tanımanın ne mucizevi bir duygu olduğunu göremeyecektim...

Sen olmasaydın evimize geldiğin gün bayram olmayacaktı...''bütün gece başında bekliycez dimi '' diyen babana ve dayına kahkahalarla gülüp sonra ben sabahlamayacaktım başında:))))

Sen olmasaydın anne kelimesinin iki anlamı olmayacaktı hayatımda....Annemin değerini bir kez daha anlayamayacaktım...

Sen olmasaydın savunmasız bir yavru için atmaca kesilmeyecektim kimse zarar vermesin diye...ve ne olduğunu hiç bilmeyecektim Lohusalık Sendromunun:))))))

Sen olmasaydın bu sabah 2 saat uykudan sonra yüzümde bir el dolaşınca faltaşı gibi açılmayacaktı gözlerim...kahvaltı denen öğünü saat 1 de yapmayacaktım:)))içmezsem kendime gelemediğim kahvemi içemeyip saat 16,00 da pc ye oturunca günün bebeği olan oğluma özel bişeyler yazmak istemeyecektim o saatten sonra...İzmir'i çok özlesemde oğluşumun düzeni bozulur biraz daha bekleyim demeyecektim....akşam filmi bırak haberlere bile bakmaya fırsat bulamayıp dünyadan bi haber yaşamak nasıl bilemeyecektim....ve baban tv nin sesini biraz açsa gözlerim yerinden pörtlemeyecekti çocuk uyanacak diye:))))

sen olmasan ben hiç bir zaman ben olmayacaktım...ve hiç bir zaman biz olamayacaktı ailemiz...


vee sen olmasaydın karnın acıktığı için bitirmek zorunda olduğum bir yazımda olmayacaktı:))))

İyiki varsın Oğlum...iyiki doğurmuşum seni Paşam.....iyiki bana bu duyguyu yaşatmışsın...sana hissettiklerimi tarif etmek için çok basit kalıyor bu iki kelime ama ne demek istediğimi bütün anneler anlar...

Seni Çok Seviyorum KAAN'IM......


(nisan annelerinde günün bebeği olan Kaan Paşama yazdığım yazım)